30 Ekim 2011 Pazar

Messi'nin Penaltı Anındaki Endişesi


                                                      Messi... Barcelona-Sevilla



                                               Messi... Barcelona-Mallorca



Uzmanlar bilimsel veriler ışığında; kalenin genişliği, topun kaleye uzaklığı, kalecinin topa uzanma hızı ile üzerine gelen topun hızı gibi etmenleri göz önüne alarak, kurtarılan penaltı yerine kaçırılan penaltı tabirini daha doğru buluyorlar. Bu bilgi kesin kabul edildikçe kalecinin penaltı anındaki endişesi hafifledi, penaltı atıcısının endişesi ağırlaştı. Kalecinin topu kurtarınca kahraman olma ihtimali penaltı atıcısının gol atınca kahraman olma ihtimalinden daha güçlü. Özellikle maç sonucunu belirleyecek atışlarda…

Geçen hafta Sevilla maçının uzatma dakikasında penaltı kaçıran Messi'nin dün oynanan Mallorca maçında penaltıyı atmaya hazırlanırken yaşadığı duygu endişeden daha ağırdı.

Bir müsabakada sadece rakiplerin mücadelesini izlemeyiz, onların mimiklerini, jestlerini, coşkularını, hırslarını, hayal kırıklıklarını, öfkelerini, sevinçlerini, kıskançlıklarını, madara duruma düşmelerini (bu durumda hep tükürürler), utançlarını vb de izleriz. Hatta izlediğimiz daha çok bu duygudurumlarıdır. Açık ve savunmasızdırlar. İşinde profesyonel kameramanlar zum yapar bize o anları gösterirler. Messi gol atar sevinir; ama kamera, takım arkadaşı kaleci Victor Valdes’e de yönlenir çünkü o bir başka sevinir. Peter Handke Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi romanının kahramanı Bloch’a “İnsanın gözünü forvetlerden ve toptan çevirip kaleciyi izlemesi çok zordur, kendini toptan söküp alması gerekir, doğal olmayan bir şeydir bu” dedirtir. Ama artık hemen yapılan kurgular sayesinde topun uzağındaki kalecileri de izleyebiliyoruz. Çünkü maçlar futbolcuların özel hayatlarının devamı gibi izleniyor, hayatlarının bir çeşit aleniyete dönüşmesi gibi… O kadar çok spor yayını var ki, hayatlar ve sözler o kadar göz önündeymiş gibi kurgulanıyor ki.. maçlar dizi film gibi.

Meselâ Youtube’da ‘Messi Miss Penalty and MourinhoWatch on TV’ adında bir video…

Ama benim  Messi’ye özel bir sempatim var. Onu gelmiş geçmiş diğer bütün futbolculardan ayırıyorum. Ronaldo mu Messi mi tartışmasını dizi film gibi maç izleyenlere bırakıyorum... Söylemek istediğimi sona sakladım:

Penaltı atışı belki de Messi'ye göre değil. Gol kralı olmak için repertuvarlarına ille penaltı atışlarını da katan Ronaldo gibi forvet oyuncularına göre.

Messi irticalen futbol oynayan birisi. Çok hızlı düşünüyor. Sadece rakip takımın oyuncularını değil maalesef kendisine “ayak” uyduramayan takım arkadaşlarını da bitiriyor (Ronaldinho, İbrahimoviç bu yüzden gittiler). Top ayağına geldiği anda seyirciyle irtibatını koparıyor, kamerayı, kendi imgesini unutuyor; kendisinin tabiriyle güdüsel oynuyor. Top Messi’nin ayağına adeta yapışık, topun şut haline ne zaman geleceği belli değil, bedeni bu belirtiyi hiçbir zaman ele vermiyor. Bu yüzden Messi’nin gollerinde kaleciler sadece üzülmezler, gülünç duruma da düşerler (mesela dünyanın en iyi kalecilerinden Iker Casillas’ın ağzı Messi’den her gol yiyişinde yamulur).

Ama top penaltı noktasındayken Messi’nin karakterine uymayan bir terslik  oluyor. Top ayağındayken çok hızlı düşünen, çok hızlı karar verip değiştiren Messi; top, kaleci ve diğer futbolcular stabilken yeteneklerinin sadece birini kullanabileceği atıl bir boyuta geçiyor. İrticalen oynamaya alışık Messi, normalde seyirci ve kamera baskısını hiç hissetmezken, penaltı atışı sırasında ceza sahasıyla agorafobik bir ilişki yaşıyor. Sundance Kid gibi. Yerdeki meteliği nişan alıp vuramayan Kid,  silahını kılıfından çıkarıp tetiğe basınca bunu bir rakip karşısındaymışçasına kombine bir hareket halinde yapıyor ve hedefi vuruyor. (Butch Cassidy and Sundance Kid filminde) 

Barcelona teknik direktörü Guardiola’nın penaltıyı yine Messi’ye kullandırma ısrarı futbolcunun kendine güvenini kaybetmemesiyle ilgili olabilir. Ama ya bunu da atamasaydı?

Sanıyorum forvet oyuncularını ve teknik direktörleri başka bir niyet yönlendiriyor. Daha objektif bir niyet: Bir forvet oyuncusundan komple bir Büyük Öteki yaratmak…  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder