29 Ekim 2013 Salı

Son Aşk




Adam: “Hayatın kendisini sevmeyiz aslında… Mekânları, hayvanları, insanları, hatıraları, yemeği, edebiyatı, müziği seversin. Ve bazen içinde ne kadar sevgi varsa vermene ihtiyacı olan biriyle tanışırsın. Ve o kişiyi kaybedersen diğer her şey de duracak sanırsın. Ama her şey kaldığı yerden devam eder. Giraudoux der ki: ‘Etrafınızda bir sürü kişi olsa da sadece bir kişiyi özleyebilirsiniz.’ Bu insanlar fazlalık gibidirler. Görüşlerinizi gölgelerler, anlamsız bir kalabalıktırlar. Onlar… Onlar istenmeyen dikkat dağınıklığıdır. Sen de kendi başına unutmaya çalışırsın. Ama yalnızlık seni sadece bitirir…”

Kadın ve erkek aşka eşit ölçüde ortak değildir aslında arada hep nüans vardır. Biri diğerine göre daha az sevildiğini hisseder. Bir iki davranış belli eder bunu.  Kadın sevilmediğini hissettiğinde varlığını dayatır, erkek sevgisi kadın tarafından reddedildiğinde… Birbirlerini belki de en çok sevdikleri karanlık dönemler gelir, ikisi de ışığını karşı tarafa kapatır, bir şey göstermez… Adam birkaç  hamle yapar ama kadın tarafından hep reddedilir, kadına öyle gelir ki adamın sevgisi artık merhamettendir, pişmanlıktandır. Tanımlama zamanı başlamıştır, “herkes” devreye girer: Bu “herkes” bir şarkıdır, bir şiirdir, bir dostun tavsiyesidir. “Herkes”in her zamanki gibi tekliğe tahammülü yoktur, aşk zamanla  “herkes”e benzer.  Aşkı bitiren “herkes” bu kez de terapist olarak devrededir… Kim ki bu karanlık dönemden aşkın zaferiyle çıkar, ne mutlu onlara…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder