29 Ekim 2013 Salı

Kerata Sevgisi

K.’ye bu ülkedeki sevgisizliği anlatırken büyüklerin küçüklere gösterdiği ‘kerata sevgisini’ örnek verdim.

Kerata sevgisinde azarlama ve teselli iç içedir. Önce azarlama… çocuk Büyüğün sesinin şiddetine boyun eğmiştir bir kere, anında kendini suçlu hisseder, tırsar ve kuyruğunu kısar… Korkuya ait bu beden formunun muhakkak oluşması gerek… Bundan sonra teselli devreye girer, Büyük korkunun kaynağının kendisi olduğunu unutturacak bir manevrayla yapar bunu, suçu çocuğa sahiplettirir… Çocuğun korkudan kurtulması için ara bir evredir bu… Sonra Büyük okşamayla vurma karışımı çocuğun ensesine, omzuna birkaç şaplak atar, ‘Seni kerata’ der ‘Bir daha yapma…’ Hiyerarşik bir sevgidir bu. Kadınla erkek arasında da vardır. K. Söylediklerimi çabucak kabul etti. Bu kadar çabuk kabul görmem hızımı kesti…


Haylaz biraz daha rahat bırakılan, yaramazlığıyla benimsenmiş çocuk… aslında yaftalar çocuğu terbiye etmek için değil, öyle kabul etmek için de konuluyor, ama yetişkinler dünyasının neresinde olduğunu belirlemek esas… Haylaz, kerataya göre daha ileri bir yaş evresine denk geliyor… Uzatılabilir tabi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder