26 Ocak 2015 Pazartesi

Karikatürist ve Düşmanları



Bir yerde okumuştum… Vaktiyle Bülent Ecevit Doğu gezilerinden birindeyken (12 Eylül öncesi ve muhtemelen Başbakan), bir köylü yanaşıp ‘Bize France Soir gazetesi gönderebilir misiniz?’ demiş. Ecevit de gayri ihtiyari ‘Tamam’ deyip yardımcılarına not aldırmış. Sonra aklına gelmiş ve köylünün isteğini tuhaf bulmuş; öyle ya burada Kürt köylüler Türkçe gazete bile bulup okuyamazlarken Fransızca öğrendiler de France Soir (1) gazetesi mi okuyorlardı? Yanındakilere sormuş neyin nesi diye. Yerli partililerden biri cevap vermiş: ‘Efendim, burada insanlar kaçak tütün içerler, sigara kâğıdı bulamıyorlar, France Soir gazetesinin kâğıdı ince olduğu için sigara kâğıdı olarak onu kullanıyorlar...’ Medeniyet hars ilişkisinde bundan ironik örnek az bulunur. Aferin Ziya (Gökalp), zaten var olagelen temayülü teori diye yutturdun ya bu millete...

Diyarbakır’da 100 bin kişi Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’yu protesto etmiş. Hayatlarında bırakın Charlie Hebdo’yu görmeyi, karikatürün bile ne olduğunu bilmeyen 100 bin kişi… 12 yazar-çizeri alçakça katledilmiş, geride kalan bir avuç aydına karşı 100 bin kişi!.. Doğu, Batı’nın kendisiyle değil, sembolleriyle savaşıyor… Aslında Batı sembolleri üzerinden bir iç savaş… Tüm Ortadoğu’nun özeti… Düşmanlığını yabancı ve uzakta olanla gösterir, tanımlarsan, iç düşmanlarını da benzeştirme yöntemiyle tehdit eder köşeye kıstırırsın... 

(1) Gazetenin adını yanlış hatırlıyor olabilirim, ama bir Fransız gazetesiydi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder