10 Kasım 2017 Cuma

Resmî Atatürk Fotoğrafı




Atatürk’ün en yaygın fotoğrafı. Bütün okullarda duvara asılı; kaymakam, vali, bilumum makam odalarında da. Vaktiyle bir kurul Atatürk’ün yüzlerce fotoğrafı arasından bu fotoğrafı seçmiş olmalı. Karar verirken ne konuştular acaba? Belki de hiç konuşmadılar, tepeden biri bu olsun dedi ve oldu.

Atatürk’ün devlet kurumlarına asılan fotoğraflarının bir tarihçesi yazılabilir. 

Bir tanesi özellikle ilginç; masaya hükümran, kalemini oynatırken çekilmiş fotoğrafı. Objektife bakmıyor, dolayısıyla biz ona bakabiliriz. Fotoğrafta bile izlemeyi kolaylaştıran bir şey değil mi bu? Biraz dikkat edince bu fotoğrafın kendi fotoğrafını imzalayan Atatürk olduğunu anlıyoruz. Ne var bunda? Fotoğrafın gerçek hikayesini eleyen, sadece fotoğrafın imajına dayalı resmî bir Atatürk yaratma eğilimi var. Bunun hesaplanmış, baştan itibaren stratejisi çizilmiş bir uygulama olduğunu varsaysak bile beni asıl ilgilendiren toplumu yönetenleri de yöneten  dürtü.



Bu fotoğrafa ressam Rene Magritte’in Bu Bir Pipo Değildir’i gibi ‘Bu Atatürk değildir’ demek geçiyor içimden.

Resmî Atatürk fotoğraflarının ortak özellikleri:

-    Yaşsızdır. İleri yaşın fazladan bir hürmet vesilesi olduğu bizim gibi geleneksel toplumlarda genç yaş hiyerarşide sakınca yarattığı için Atatürk’ün 50’lilerinde çekilmiş fotoğrafları, bürokratların ortalama emeklilik yaşını da göz önüne alırsak gayet “isabetli”. Bakışlarındaki enerji ve bilgelik onu yaşsız kılıyor.

-      Resmi kıyafetli. Kolalı gömlek, koyu renk ceket, kravat.

-   Sert, güçlü bir yüz ve dudaklarında gülümsemeye hazır bir sempati. Belli bir mesafede herkesi kucaklayıcı.

-   Bütün kişisel sorunlarını halletmiş, uykusunu almış, karnını doyurmuş (çoğu fotoğrafında sigara elindedir, rötuşla sonradan kaldırılır). Uzağa bakıyor. Uzağa bakma sosyal ülkünün metaforu. Ve çene yukarı kalkık... gökyüzüne bakmanın gökyüzüne değil, Atatürk’ün yüzüne yaptığı gönderime verin dikkatinizi, bu profil duruş bakana bir konfor sağlıyor: Ferahlama…

-    Atatürk odayı fotoğrafının asıldığı yere göre dizayn ediyor. Merkezi bir konum alıyor. Koltuk ve masa fotoğrafın izdüşümünde simetriyle ikiye yarılıyor. Odaya bir iç boyut katıyor, odayı kamulaştırıyor. Makam koltuğunun sahibi Atatürk'ü arkasına alıyor; mecazi anlamı düz anlamından daha güçlü... Sivil bir evi resmi bir kuruma dönüştürüyor...


1 yorum: