21 Nisan 2013 Pazar

"Başörtüsü Özgürlüktür"








Şu fotoğrafa yakından bakalım… Orta yaşlı işleri güçleri yolunda, giysileri düzgün, etli butlu adamlar; içlerinde kravatlı akil adamlar da var, ama Allah için bir tane kadın yok. Kadın diye afişin sol tarafında sadece bir amblem… ilgili adamlarca layık görüldüğü üzere dünyaya duyduğu hicaptan başını önüne eğmiş, sanki yüzünü kaybetmiş (elemanların özgürlükten anladıkları görselden  belli aslında). Ve slogan: Başörtüsü Özgürlüktür! (Sonundaki ünlem işaretini ben uydurdum fotoğrafta görünmüyor.)

Eğer ben Allah’ın yolunu şaşırmış bir uzay yaratığı olsaydım ve elimde insan ilişkilerini tanımak için sadece sözcüklerin gerçek anlamları bulunsaydı, naçizane şöyle düşünürdüm: Herhalde bu adamlar kendilerini özgür hissetmiyorlar, bir ağacın altında toplanmışlar, özgür olmak için başlarına başörtüsü istiyorlar. Bu gezegenin bu bölgesinde prosedür böyle demek ki derdim... Ama ben bir uzay yaratığı olarak yolumu şaşırıp bu bölgeye birkaç sene önce gelmiş olsaydım şu sloganla da karşılaşmış olurdum: 'Başörtüsüne Özgürlük!' Şimdi ise ‘Başörtüsü Özgürlüktür!’ Bu fark garibime giderdi, ister istemez bir karşılaştırma yapar ve içimden adamlar yeni bir mertebeye erişmişler diye düşünürdüm.

Şöyle ki:

‘Başörtüsüne Özgürlük’ bir muhalif talebidir ve slogan sahipleri kendini iktidarın altında konumlandırır. ‘Başörtüsü Özgürlüktür’ ise bir tanımlamadır, özgürlük kavramının patenti elindeymiş gibi davranır. Yani böyle bir söz önerme vasfını koruyarak simetrik önermeleri de itham edici biçimde çoğaltır. Mesela, başörtüsü takmayan özgür değildir gibi.

Kuran’da özgür sözcüğü ya kölenin zıddı olarak geçiyor, ya da cariyenin (alınıp satılan esir kadın) zıddı iffetli kadın anlamında. Yani Kuran'da özgürlük bireyin kendi iradesinin bir sorunu olarak değil dışarıdan kategorize edilebilen sosyolojik bir durum olarak tanımlanmış. Özgürlük kavramının Fransız İhtilali’nden bugüne gelen anlamı ise çok genişledi. Sadece anlamı da değil sözcüğün imajı da mutlak bir olumluluk kazandı. İslamcılık postmodern bir kıvraklıkla özgürlük ve başörtüsünü isim tamlaması haline getiriyor. Üstelik bu önerme başka bir bakışla çoktan kendi gerçeğini yaratmış ve doğruluk kazanmış: Başörtüsü kadınların sertifikası, çoğu kadın başörtüsü olmadan sokağa çıkamıyor; ancak başörtüsü takarsa “özgür” olabiliyor…

1 yorum:

  1. BU yazını okumamışım meğer.
    Özgürlük patenti alınmış tanımlamadaki efendiler izin verdikçe sokağa çıkabiliyor gerçekten de kadınlar. Özgür güzel bir sözcük başlıbaşına...Ama başındaki sözcüğü örtünmesi gerekmiyor yine de...Çünkü ilk sözcüğü örtünse de ikinci sözcükteki kadınlar yine yoklar. Ya da maşa olarak kullanılmaya devam ediliyorlarsa EFENDİ'leri tarafından her zaman çıkabilirler sokağa.

    YanıtlaSil