3 Haziran 2017 Cumartesi

Trump'ın Beden Dili






Trump itme ve savurma hareketinin devamında ceketini ilikleyecekmiş gibi yapıyor ve hemen vazgeçiyor ya... işte tam o an. Bir an ellerinin genel nezakete uyumlu hafızası bedeninin hırçınlığını dinlemiyor. Kendisi dışında herkesin ceketinin ilikli olmasının bunda payı var; benzerlik üzerinden kütleye yöneliş kabahatin bağışlanması için en emin yol. Ama bundan çabuk sıyrılıyor, beden cüretkâr olmayı kafaya koymuş.

Her şey gözümüzün önünde, yeter ki dikkatli bakalım...  İtme/savurma hareketine eşlik eden yüz ifadesiyle, sahnenin önüne çıktıktan sonraki yüz ifadesi arasında belirgin kopuş. İtme/savurma sırasında yüzünde bir gülümseme, ama atlayıcı ve küçümseyici, sanki önde gözlüklü adama ulaşmaya çalışıyormuş da bu gülümsemenin muhatabı oymuş gibi; zaten o adam yürüyüşün sonunu ve durma noktasını belirleyen bir rehberlikle geri dönüyor, Trump’ın gülümsemesini yanlış anlayarak bir şeyler söylüyor. Sözleri boşlukta asılı kalıyor. 

Gülümserken Trump ağzını açıp kapatıyor. Buna tükürük salgısıyla ilgili bir neden bulmamız gerek. Çok hafif, dilini çıkarıp dudağını ıslatıyor, belli ki korku ve heyecan ağzını kurutmuş. Acaba ağzını açıp kapaması gözlüklü adam üzerinde konuştuğu gibi bir yanılsamaya da yol açmış olabilir mi? Olabilir. Bir kontrpiye hali. 

Trump’un bakışları da çiftanlamlı: kimseye bakmadan herkese bakma bakışı. Şöyle de diyebiliriz: Teğet bir göz göze gelmeyle bakışı üzerinde toplayıp kimseye bakmama. Umursamamanın emekle elde edilmiş hali (gerçek umursamamanın bir emeğe ihtiyacı yoktur). İtme hareketi araya girme hareketi aynı zamanda, itilen adamla kırmızı kravatlı kısa boylu adam sohbet ederlerken oluyor bu. Kırmızı kravatlı adam tam itilen adama bir şey söyleyecekken ağzı açık kalıyor. Daha arkada gözlüklü adam Trump’ı gözlüyor. İşte benim adamım! İtiraf edeyim ben de baştan beri onun gözleriyle görmeye çalışıyorum olan biteni, o her şeyin farkında. Bu sırada sanıyorum onun da tükürüğe ihtiyacı hasıl oluyor, tam görüntüden kaybolurken bir dil çıkarma hareketi de o yapıyor (kimse bunu Hakan Ural’dan iyi yapamaz tabi). Ama onun ağız kuruluğunun nedeni bu can sıkıcı ortamda seyre değer bir şey bulmanın heyecanı; hem auranın içinde hem fiziksel dokunuş menzilinin dışında gördüklerinden keyif alan bakışla. Tanrım ağzı nasıl da açık, seyrettiğine nasıl da dalgın, nasıl da kendinden çıkmış.

Bir görüntüyü videoda izlemenin yararı bu, gördüklerinizi doğal olmayan biçimde de görebiliyorsunuz. Top ceza sahası içindeyken forveti değil de kaleciyi gözlemlemek gibi; ama daha da ileri gitmek lâzım. Top ceza sahasındayken kale arkası seyirciyi gözlemlemek; hatta daha da ileri, yüzü seyirciye dönük güvenlik görevlilerini gözlemlemek (bu sonuncusu Türkiye’de olmuyor)…

Trump’ın itme savurma hareketi bedenin regresyonlarından biri. Ergen hareketi. Kayıtlara geçsin diye buraya bir not düşeyim: kadınların beden hafızaları çocukluklarına, henüz kucakta oldukları zamanlara kadar gidip gelir, sanki kendileriyle flört eder gibi; erkeklerin bedenlerinde ise ergenlik hakikat anı gibi canlanır. Bedenin eğilimi deyin buna, sonrası iyilik güzellik... Erkek ergen diğer ergenlere ulaşmak için ayak altında dolaşan tıfılları bir kenara itiyor. İterken de bunu onlara bakmadan yapıyor. Çocukken yaşadım bunu, Bulancak İskelesi’nde yaşıtlarımla yüzerken birden yetişkinler gelirdi ve bizi oradan oraya itip kakarlardı. Bunu yaparlarken tepkimizi kaale almazlardı, pısırıktık zaten, onlar da sanki yokmuşuz gibi davranırlardı... Burada bakışımızı afallatan bir şey oluyor: Trump bu ergen hareketini birden kesiyor. Sahnenin önüne gelince ceketini ilikleyecekmiş gibi yapıyor ve elini hemen boşluyor. Çok çok kısa bir tereddüt anı var burada. İşte, kendi tereddüdünü de savuşturan ellerin bir silkeleme hareketine dönüşmesi, düşün yakamdan hareketi. Yanına geldiği kadının avuç içi açık lütufkâr jestine karşı çıkıntı işaret parmağını kadına yöneltiyor. Tabi bizim duyamadığımız kısa bir konuşma var burada. Duymamamız her ne söyledilerse sözcüklerin önemsiz olduğunu da gösteriyor aslında. Hesaplanmış, bilinçli bir an değil. Zihnin içine düştüğü karmaşaya ellerin karşı koyuşu. Onaylanma ihtiyacıyla takmama arasından hızlı geçiş; Trump orada kendine bir tünel ağzı yapıyor sanki. Bedeni final duruşunu biliyor, oraya kilitlenmiş. Bu hızlı geçişi sağlayan da bu; ağız birden kapanıyor ve çene yukarı kasılıyor. 

Çenesi yukarda olmanın düz anlamı ne? Bir kere bu duruş yanında birileri varsa muteber. Eşit boylular ve kısa boyular için baktığım yer senden daha uzun gibi bir anlamı var. Güçlü bir yalnızlık da veriyor; sana muhtaç değilim, konuşmak istiyorsan konuşmayı sen başlat, ben de lütfetmiş olayım duruşu… 

Bütün bu insanlar küçüklü büyüklü ülkelerin devlet başkanları. Herkes eşit ama bu eşitliğin sadece Amerika’ya alçakgönüllülük bahşettiği bir eşitlik. Trump demokrasi mağduru. Obama gibi Harvard alçakgönüllülüğünü hak etmiş biri değil. Cahil bir adam. Kendine karşı cahil değil ama, beden dili kendisi hakkında ne düşünüldüğünü biliyor ve karşılık veriyor... racon kesiyor.

Özetlersem:    1. Kabalık (bilinçli), 2. kabalığa karşı nezaket (bilinçdışı ceketinin önünü ilikleyecekmiş hareketi), 3. yerçekimine karşı koyan çene yükseltmeyle yeniden kabalık (bilinçli). Güzel bir kombinasyon.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder