Bak şimdi… o velilerin çocuklarına refakat etmeleri hayata karşı nefes almalarının bir yolu aslında... biraz düşününce yukarıdaki gözlemim ne kadar da üst perdeden. Yazarken neden kibrimiz bize musallat olur? Bence yazının karakterinde böyle bir şey var.
Daha empatik bir üslûp:
Kadınlar çantasız yapamazlar. Çanta kadına sokakta olmanın özgürlüğünü verir. Çantasız kadın acemidir, sakardır, avaredir, “yollu”dur.
Olmadı!.. Yazı benden hep dışarıya kayıyor. Oysa yazı şu ayaltıcı soruyla kendi içinde bir denge kurabilirdi: Gözlemlediklerinin asıl senin üzerindeki etkisi ne?
Konu kadının çantaya ne yaptığı değil, çantanın kadına ne
yaptığı… Çanta bir zenginlik göstergesi de, ünlü markaların çakmasının
piyasalarda bolluğundan belli. Ama çantanın zenginlik göstergesi oluşu daha çok
diğer kadınlar nezdindedir. Erkekler çantanın markasına, gösterişine dikkat
etmezler; çantayı kadın bedeninin doğal bir eklentisi olarak görürler.
Sokaktaki kadın, çantasıyla değil aksine çantasız oluşuyla dikkat çeker. Mesela bir kadını betimlemeye kalkıştığında 'çantalı' oluşunu kadının
özelliklerinden saymak erkeğin aklından geçmez. Çantanın varlığı veya yokluğu dışarıda lalettayin gezmeye çıkmış kadınla
bir yere varmaya çalışan kadın arasındaki ayrımı keskinleştirir.
Çantanın
kadınla ilişkisinin bir tarihi var elbet, ama nedir ne zamandır bilemiyorum. Şöyle başlanabilir: Kadın çantasının tarihi kadının sokağa çıkmasıyla eş zamanlıdır...
Çanta kadının bir kolunu meşgûl eder.. bedeni kendine
dönükleştirir, başka bir deyişle bedeni masumlaştırır. Ama öte yandan kadın çantanın
zenginlik imgesiyle diğer bedenlere mesafe koyar hatta bedeni saldırganlaştırır
da…
Okula giderken bir bilgisayar çantası taşıyorum,
hareketlerimi ağırlaştırıyor, ama bu taşıdığım yükten kaynaklanan bir ağırlaşma
değil sadece, çantanın imgesel ağırlığının etkisi daha fazla... bazen kaldırıp
atasım geliyor.
çanta mevzusu ile alakadar ben de çok düşündüm Ömer, çünkü ben de çanta olmadan dışarı çıkamayanlardanım. ama çantanın hareketleri masumlaştırmaktan ziyade bir tür '' dışarı çıkıyorum ama evin bir kısmını da yanıma alıyorum, sokak bana bir zarar veremez '' güvencesi yarattığına kani olmuştum. çantaya konulanlar çünkü, genelde gün içinde insanın işine yaramayacak, fakat '' ya lazım olursa '' fikriyle alınan şeyler oluyor, yara bandı, kitap, kalem, defter, makyaj malzemesi vesaire. böylelikle kadın, evin sıcaklığından ve ihtiyaç duyulan her şeyin elin altında olmasının güvenliğinden uzaklaşırken temkinli davranmış da oluyor.
YanıtlaSilÇantanın, "'dışarı çıkıyorum ama evin bir kısmını da yanıma alıyorum, sokak bana bir zarar veremez' güvencesi... İlginç!
YanıtlaSil