24 Ekim 2024 Perşembe

Tarih ve Kahraman


 

Bir video izledim, bir noktadan sonra videodan koptum metafor haline geldi.

 

Kurt sürüsüyle bir ayının karşılaşması… ormanla çevrili bir düzlükte 8-10 tane kurt siyah bir ayının peşinde. Ayı yürürken kurtlar arkasından saldırıyor, diş geçiremiyorlar alabildiğine yaklaşıyorlar sadece. Ayı geri dönüp kurtları püskürtüyor. Zararsız bir oyun gibi. Kurtlardan birkaçı ayının önüne geçip dikkatini dağıtıyor, ayıyı çembere alıyorlar. Çember daralınca ayı daha sert dönüşler yapıyor, ama kurtlar da usta, sanki bu organizasyonu defalarca test etmişler, ayının öfkeli saldırışı kurtların küçük manevraları karşısında eriyor.

 

Nedense kurtlardan en ufak bir diş geçirme girişimi yok. Gerçekten tek taraflı bir oyun mu bu? Hayır. Videoya biraz daha dikkatli bakınca ayı gibi siyah renkte olan bir kurdun diğerlerine göre daha çok risk aldığını fark ettim. Ayıya önden, yandan, arkadan iyice yaklaşıyor, tam göremiyorum, belki de ısırıyor. Ayı can havliyle dönünce kaçıyor. Sonra tekrar.

 

En sonunda ayı onu ensesinden yakalıyor, havaya kaldırıp yere çarpıyor.

 

Videonun bu kısmını yeniden izledim. Siyah kurt ayıyı arkadan ısırdığı sırada ayının dikkati öndeki iki kurttaydı, sanki ısırıldığının farkında bile değildi, ayının hilesi diye de bakabiliriz buna, bilemiyorum belki de ısırığa izin verdi ne de olsa ayının kürkü kalın. Ve olan oldu birden dönüp kurdu ensesinden kaptı. Bekledim ki diğer kurtlar yardıma koşsun.

 

Aksine diğer kurtlar iyice geri çekildi, ayının arkadaşlarını boğmasını izlediler. Ayı kurdu öldürüp uzaklaştı...

 

Kurtlar bu kez ölen arkadaşlarının başında çember oluyorlar. İlk ısırığı koparan benim gözümde alfa kurt.

 

Şöyle düşündüm alfa kurt avın ayı olmadığını, asıl avın ayının öldürdüğü siyah kurt olduğunu baştan beri biliyordu. Kurtlar arkadaşlarının etini yiyerek afiyetle karınlarını doyurdular, sonra bir tepeye çıkıp öfkeyle ayının peşi sıra uludular. Onları sürü olarak bir arada tutan şey sadece düşman değildi, içlerindeki kurbandı da. Ama kurban kahraman ilan edildiği için yeni kurbanlara ilham vermeye devam ediyor: Tarih!

 

 


16 Ekim 2024 Çarşamba

Cep Aynası


 

Şu horozlu ayna, cep aynası. Ahmet Erhan Çerçi şiirinde “İncik boncuk satarım köylülere işim bu” diyor ama köylü yeniyetmelerin şaşmaz favorisi cep aynasıydı.

 

Acaba arka cep, pantolonun tarihçesinde cep aynasının zulası olarak sonraki aşama mı?..

 

Lacan’ın Ayna Evresi makalesi çocuklarda ‘ben’i fark ettiren ve ‘ben’i kuran bir öğe olarak bir başlangıç sunuyor…

 

Lacan’ın atladığı bir şey var: aynanın tarihi.

 

Ayna evlerde ne zaman demirbaş haline geldi ve ne zaman yaygınlaştı? İnsanların aynayla ilişkisi nasıl gelişti? Boy aynası evlere ne zaman girdi? (İlgilenenler için Sabine Melchior-Bonnet, Aynanın Tarihi)

 

Aynayla baş başa kalmak=Yalnızlığın icadı… 

 

Bir de aklında olsun, ‘Aynanın tarihi’ ifadesi oksimoron. Çünkü ayna hep şimdiki zamanı gösterir.

 

2016 yılında yapılan kapsamlı bir araştırmaya göre insanlar ortalama haftada dört saatini ayna karşısında geçiriyor (mesela Türkiye’de 4,6 saat kadınlar, 3,2 saat erkekler; ortalama sürede rekor 5,5 saatle İtalyanlarda, ayna karşısında en az vakit geçirenler Çinliler).

 

Açıklaması kişisel bakım... dolayısıyla ayna ile ilişkimiz de ters algılanıyor. Şöyle: Ayna bize kusurlarımızı göstermiyor, bizzat kusur denilen marazı var ediyor… ayna acısı.