Eşanlamlı sözcükler arasında nüans yaratanlar her zaman ilgimi
çeker.
Zizek’in aktardığı şu metin üzerinde biraz oynamak istiyorum…
“Delphine Seyrig ‘Baisers Voles’te genç sevgilisine nezaket ile
incelik arasındaki farkı izah eder: “Tut ki kazara bir kadının duşun altında
çırılçıplak olduğu bir banyoya giriyorsun. Nezaket hemen kapıyı kapatıp,
‘Pardon Madam!’ demeni gerektirir; incelik ise hemen kapıyı kapatıp, ‘Pardon
Mösyö!’ demeyi.” İnsanın, duşun altındaki insanın gerçek cinsiyetini ayırt
edecek kadarını bile görmediği numarası yaparak gerçek inceliği sergilediği
nokta ancak ikincisidir.” (1)
Eşanlamlı sözcükler arasında bizi ayrım yapmaya sevk eden şey
sadece hakikat arayışı değildir, kendi tarafımızı belirlemektir; daha doğrusu
göstermek. Delphine Seyrig nezaketle incelik arasında yaptığı ayrımda incelik
tarafını tutar, tabi Zizek de… yalnız Zizek inceliğin aslında bir “numara”
olduğunu sözcüğe üstlendirir. Bu üstlenme gereklidir, çünkü madama mösyö diyen
incelik sahibi, bir görme engelliden başka türlü nasıl ayırt edilecektir?
İncelikteki bu “numara”yı erkek bilir ama kendisine ‘mösyö’
denilen kadının bildiğini nasıl varsayacağız? Çünkü incelik birisi için
yapılır, kavram ayrıştırması için değil. Üstelik eğer bilmiyorsa incelik diye
yapılan “numara”nın tam tersine kabalık diye anlaşılmamasının garantisi ne? Kadının
kendisine ‘Mösyö’ diyen bir adamın inceliğine güveneceği ipucu nerede?
Öte yandan adam bir ahmak da olabilir.
Bu bilmecenin ipucuna başka bir bağlantıyla varılabilir: Kadınlar
üzerinden gerçekleşen nezaket ve incelik aslında erkekler arasındaki dengeyi
gözeten jestlerdir. Banyodaki çıplak kadın birinin karısıdır, kızıdır,
kardeşidir, sevgilisidir vb… Doğuya doğru gittikçe, kadının iffetini koruyan
adamın inceliğinden çok, adamın kadının etrafını çevreleyen erkeklere karşı
inceliğinin kanıtı daha güçlü görünürdü… Mesela ‘Pardon Mösyö’ yerine ‘Pardon
bacım!’ Tuhaf ama erkeklerin kadına gösterdiği inceliğin nihai adresi erkeklerdir. Hemcinslerini kızdırmamak, işkillendirmemek üzerine kuruludur.
Nezaket göstererek kadının varlığıyla arasına görünür yüceltici
bir mesafe koyan erkek, incelikle kadındaki dişilik darasını alır.
Duşun altındaki çıplak kadının kazara içeri giren adama ‘Sırtımı
lifler misiniz…’ demesi ve adamın kadının ricasına icabet etmesi insanlığın
gerçek incelik mertebesi olacaktır. Elbette pornografinin bu inceliğe çoktan
ulaştığını söyleyebileceklere bir sözüm var: abartmayın…
Sözü nereye getirecektim:
İnsan sevdiğine yalan söyleyerek incelik gösterebilir…
Sevdiğin birinin yalanını görmek ve yüzüne vurmamak da bir
inceliktir tabi…
Evet,
insan sevdiğine yalan söyleyebilir. Doğru söylemesi onu kıracaksa… Ama yaptığı
bir şey sevdiğini zaten kıracaksa, başlı başına onu yapması bir sorun, yalan
söylemesi ayrıca ikinci sorundur…
Bu
durumda ahmaklıkla incelik arasındaki fark, nezaketle incelik arasındaki
farktan daha azdır…
Ve
uzatacaktım bu konuyu… Bitti. Çabuk bitti...
(1) http://www.google.com.tr/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=1&ved=0CDIQFjAA&url=http%3A%2F%2Fwww.radikal.com.tr%2Fhayat%2Fwikileaks_caginda_terbiye-1037924&ei=3X6tUoviEKWAywOyqICAAw&usg=AFQjCNFKPyYoqupgkQ4Qav9Z_6kvTBMDgg&sig2=3O2iPleP_6O6UT1brippvw&bvm=bv.57967247,d.bGQ&cad=rja
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder