Yaranma…hem aleni
olabilen hem kamufle edilebilen bir duygu; gelecek zamanla şimdiki zaman
arasındaki tereddüdü baskılayan bir duygu... Ortadoğu’nun asli duygusu…
Bir Tamer
Karadağlı repliği…
“Cumhurbaşkanımız ‘Sanatçılarımız cesur olsun' dedi, ben
de cesur olarak söyledim korkuyorum diye.”
Bu cümlede zıt anlamlı sözcükler (korku ve cesaret)
birlikte kullanılmış, ama oksimoron yok. Çünkü arkadaş cesareti kendisini korkutandan
almış; ve korktuğunu söylemesi bir cesaret işiymiş. Korkunun nesnesi ile
cesaretin nesnesi aynı gibi görünüyor. Ama biraz düşününce, korkunun nesnesinin
kendisi, cesaretin nesnesinin ise Cumhurbaşkanı olduğu anlaşılıyor. Korkunun ve
cesaretin en rezil türü… ‘Yaranma’ dediğim duygu hali; İlahi Tamer!.. aslında
Ortadoğu’ya has bir dürtüyü ne güzel de hapşırdın…
İçinde zaman zaman
hortlayan bi “solculuk” da var arkadaşın… Gezi eylemlerine de katılmış mesela,
ama sonradan nedamet getirmiş… şimdi içindeki bu “solcu”luk kalıntısı
geçenlerde nüksetmiş ve şöyle bir laf etmiş: "Hepimiz içeri alınırız diye
Erdoğan'dan korkuyoruz. Herkes 'aman ters gitmeyelim, yanlış algılanmayalım'
derdinde”. Ama daha sonraki gün tekzip edercesine kendi sözlerine açıklama
getirmiş: “Benim korkum 'Sayın Cumhurbaşkanı gelip kulağımdan beni tutacak
hapse atacak' korkusu değil ben ülkenin genel durumundan korkarım".
Cumhurbaşkanı’nın T. Karadağlı’yı arayıp ‘Ne yaptın Tamer, ben öcü müyüm?’
dediğini hiç sanmıyorum. İçindeki yaramaz çocuğu terbiye eden kendisi. Korku ve
korktuğunu ifade etme birbirinin doğal uzantısıyken hem birbiriyle cilveleşen
hem de münakaşa eden iki çatışmalı duyguya dönüşüyor. El altında olan kamusal
duygu imdadına yetişiyor: ‘Yaranma’… Çünkü korku tabiatı gereği sürekli bir
duygu değildir, zamanla (ki bu zaman T. Karadağlı gibilerde fazla sürmez) kendi
içinde evrilir ve kepaze bir hal alır. Korktuğunu söylemek korktuğu kişiye bir
iltifattır artık. Ve Cumhurbaşkanı’nın varlığı ‘Büyük Öteki’ olarak ses verir:
‘Ah benim minik vatandaşım ne de çok korkarmış benden… Korkma canım… Ama azcık
kork… bak cısss yaparım sonra…’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder