Gülmeye taktım.
Diplomasi nezaket normları kadar diğerine eşitsizliği hissettiren ince ayarlardan da oluşur.
Gülme bu eşitsizliği gönüllü biçimde kuran evrensel tepkilerden belki en önemlisi. Gülme, başı okşanan bir çocuğun saygılı sırıtması gibi… Kesinlikle kahkaha atma değil, üstün gördüğün birinin esprisine itaat etme. Neden kahkaha atma değil? Çünkü kahkaha masadaki en rahat kişinin hakkı. Alttakinin kahkahası üsttekine ayrılmış sahayı işgal eder. daha ötesi ironize de eder.
Türk heyeti bu eşitsiz diplomasiye uygun olarak gülüyor.
Trump’ın Türk heyetini güldüren sözü şu: “Hepsi çok zekiler, keşke bu kadar zeki olmasalardı.”
Tabi videoda izlerseniz paye dağıtan Trump'ın bu sözüne elinin genelleyici jestini de kattığını göreceksiniz. Övgü eşitler arası takdir değil, üstten verilmiş bir onay gibi işliyor. Türk heyetinin gülmesi de bu hiyerarşik oyuna uygun. Başka hiçbir mimik bu kadar teslimiyetçi değildir. Gülme bulaşıcıdır. Grup içinde hızla yayılır (hatta gülme bizzat grubu kurar).
Hiyerarşik gülme bir boyun eğme biçimi olarak “sevimlilik”le muğlaklaşır. Gülen elemanların kendi sevimliliklerine inancı kendilerini aşağıladıklarının farkına varmalarını imkânsız kılıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder